Fibroblast Tedavisi
- Anasayfa
- Saç Tedavileri
- Fibroblast Tedavisi
Fibroblast Uygulaması
Cildimizin gergin, canlı, sağlıklı görünmesini sağlayan yapılar elastin ve kolajendir.
İlk doğduğumuzda vücuttaki elastin ve kolajen seviyesi maksimumdadır, yıllar geçtikçe cildin genç görünümünü sağlayan bu maddelerin yapımı azalır sonunda, ciltte bozukluklar, sarkmalar, kırışıklıklar gözlenir.
Cildimizin kaybettiği bu maddeleri yerine koyarak ya da daha fazla üretilmesini sağlayarak genç ve sağlıklı bir cilt elde etmek mümkün..
Peki nasıl? Temelde 2 yöntemle cilde kaybettikleri geri kazandırılabilir; yerine koyarak (enjeksiyon ya da diğer mezoterapi yöntemleri ile cilt için gerekli olan maddelerin verilmesi ile) ya da vücudumuzun bu maddeleri tekrar salgılamasını sağlayarak
Fibroblast tedavisi vücudun tekrar kolajen elastin gibi maddeler salgılamasını sağlayarak zamanı geri alır. Kırışıklıkların giderilmesinde, akne tedavisinde, ciltteki kalıcı izlerin giderilmesinde (suçiçeği izi gibi) oldukça etkin sonuçlar sağlayabilmektedir.
Fibroblast Nedir?
Fibrobastlar; bağ dokuda bulunan temel hücrelerdir. Fibroblastlar bağ dokuda çeşitli hücre tiplerine dönüşebilir.
Fibroblastları bağ dokunun kök hücreleri olarak tanımlamak pek yanlış olmaz.
Fibroblastların en önemli özellikleri doku yenileyici ve gençleştirici etkileridir.
Fibroblastların pek çok kilit görevi vardır. Bunların başında; bağ dokunun ana maddesini oluşturan kolajenin üretimi gelir. Kolajen doku yenilenmesi ve iyileşmesi işlevi olan çok önemli bir proteindir.
Fibroblastlar kollajen sentezi yanı sıra birçok sitokin salınımı, otokrin ve parakrin etkileşimi de sağlarlar. Bu mekanizmalar ile cilt hasarlarını düzeltmede etki göstermektedir.
Fibroblast Uygulaması Nedir?
Zamanın etkilerinden her şey gibi cildimiz de etkilenir. Kırışıklıklar, sarkmalar, lekeler gözlenir.
Ciltteki bu etkilerin nedeni; yıpranan dokuda canlılığını kaybeden hücrelerle birlikte kollajen ve elastin üretiminin azalmasıdır. Fibroblastlar tarafından sentezlenen kollajen ve elastin azaldığında deride yapısal bozukluklar meydana geldiği ve yaşlanma belirtilerinin ortaya çıktığı bilinmektedir.
Fibroblast uygulaması ile; cildin tekrar kolajen ve elastin üretmesi sağlanır. Bu sayede yıpranmış dokuların onarılması ve genç görünüm sağlanması mümkündür.
Plasma enerjisi sadece istenilen deri alanına etki ederek (çevredeki cilt dokusunu koruyarak) ortalama 20 -30 dakika içinde hemen ciltte sıkılaşma, gerilme ve gençleştirme etkisi göstermektedir.
Fibroblast Uygulaması Nasıl Gerçekleşir?
- Öncelikle hastadan cildin en az güneş gören yerinden (ki genellikle kulak arkasındaki bölge tercih edilir) punch biyopsisi yöntemi kullanılarak 3 mm boyutunda doku örneği alınır.
- İşlemden önce lokal anestezi uygulandığı için işlem sırasında hasta hiçbir rahatsızlık duymaz.
- Doku örneği dışında hastadan kan da alınmaktadır.
- Alınan örnek ve kan steril koşullarda laboratuara ulaştırılır.
- Fibroblast hücreleri, cGMP (current Good Manfacture Practices) koşullarınına sahip laboratuvarlarda üretilir.
- Üretim süreci ortalama olarak 4-6 hafta kadar sürmektedir.
- Bu sürenin sonunda 2 seansda (her seansta 50 milyon fibroblast hücresi) toplam 100 milyon fibroblast hücresi enjeksiyon yöntemi ile uygulanır.
Fibroblast Uygulamasını Hakkında Bilmeniz Gerekenler
- Doğal bir yöntemdir.
- Etki süreci ve kalıcılığı diğer anti-aging yöntemlerine göre uzundur*.
- Uygulamadan sonra yeni kolajen ve elastin üretimi uzun süreli devam eder ve 12-24 ay boyunca kademeli olarak düzeltme sağlar.
- Bu düzelme uzun sürelidir, araştırmalar fibroblast uygulama etkisinin 4, 5 yıl boyunca sürdüğünü göstermiştir
- Kişiye özel bir tedavi türü olduğundan herhangi bir alerjik reaksiyona sebebiyet vermez.
Fibroblast Uygulamasının Kullanım Alanları
- Yüzdeki kırışıklıkların giderilmesinde (iki kaş arasındaki çizgiler, alın kırışıklıkları, burun-dudak arası kıvrımları, göz çevresi çizgileri),
- Dudakların dolgunlaştırılmasında,
- Mezoterapi ile yapılan yüz gençleştirmede,
- Cilt çatlaklarının giderilmesinde,
- Kronik yara tedavisinde,
- Akne veya suçiçeği gibi rahatsızlıklar sonrası oluşan çukurların doldurulmasında,
- Yanık, geçirilmiş cerrahi ya da travmaya bağlı oyukluk ve nedbelerin tedavisinde,
- Kapanmayan kronik yaraların tedavisinde.
