Ozon Terapi Nedir? Nasıl Etki Eder?
Videoyu Oynat
Ozon terapi; saf oksijenin reaktif formu olan tıbbi ozonun iyileştirme amaçlı kullanılmasıdır. Avrupa’daki kliniklerde 50 yıldan uzun süredir kullanılan ozonterapiye ilgi her geçen gün artış göstermektedir. Ülkemizde de birincil tedavi ya da destek tedavi olarak pek çok rahatsızlığın tedavisinde ve önlenmesinde kullanılmaktadır.
Sağlıklı çalışan bir beden harika bir dengeye ve kendini yenileme potansiyeline sahiptir. Bedenimizin kendi kendini onarma mekanizması sekteye uğradığında ise hastalanırız. Ozonterapi ise vücudun kendisini tamir etmek adına en iyisini yapmasını sağlar. Bu nedenle pek çok hastalığa karşı etkilidir.
Ozonterapi Hangi Hastalıkların Tedavisinde Etkilidir?
Ozon bağışıklık sisteminin daha etkin ve düzenli çalışmasını sağlar. Bu etkisi nedeniyle; enfeksiyon hastalıklarının, kalp damar hastalıklarının, göz hastalıklarının ve kanserin tedavisi ve önlenmesinde birincil ya da destek olarak uygulanmaktadır.
Ozon; virüs, bakteri ve mantarlara karşı direkt öldürücü etkiye sahiptir. Ozonterapi ise bu mikroorganizmaların neden olduğu hastalıkların tedavisinde ve hastalıklardan korunmada etkilidir. Grip gibi akut enfeksiyoların yanı sıra; kolit, proktitis, romatizma, artrit gibi kronik hastalıklarda da kullanılmaktadır.
Alyuvarlar vücudumuzda oksijen taşıyıcı olarak görev alır. Ozonterapi alyuvarların düzenli çalışmasını ve daha fazla oksijeni taşımasını teşvik eder. Yani ozonterapi ile hücrelere ulaşan oksijen miktarı artar. Yeterli oksijen; iyi dolaşım ve sağlıklı hücreler demektir.
Ozonterapi ayrıca; anti-aging yani yaşlanma karşıtı uygulamalarda, ağrı tedavisinde, stresle mücadelede, otoimmün hastalıkların tedavisi ve önlenmesinde başarı ile uygulanmaktadır.
Ozonterapi Nasıl Uygulanır? Uygulama Yöntemleri Nelerdir?
Ozonterapinin farklı uygulama methodları bulunur;
- Minor ozonterapi
- Major ozonterapi
- Rektal ozon
- Torbalama, kupa
- Sauna
- Eklem içi uygulamalar
Bunlar içinde major terapi başta olmak üzere minor, rektal ve torbalama en sık kullanılan yöntemlerdir.
Majör Ozonterapi:
- Kişiden belirli miktarda kan alınır. Alınan kan ozonlanır, serum gibi tekrar damar yolu ile verilir.
- Vücutta sistemik yani genel etki sağladığı için en fazla tercih edilen yöntemdir.
- Majör terapide, ozon vücudun antioksidan sistemini aktif hale getirir, kan ve organların serbest radikallerden temizlenmesini sağlar.
- Kan damarları açılır dolaşım kolaylaşır.
- Ozon minör terapi uygulamasında, vücudun ihtiyacına ve yapılan değerlendirmelere göre belirlenen miktarda kan ozonlandıktan sonra, kas içerisine enjekte edilmektedir.
Minor Ozonterapi:
- Yine kişiden belirli miktarda kan alınır (alınan kan majore göre çok daha azdır) alınan kan ozonlanır ve damar yolu yerine kas içine enjekte edilir.
- Astım KOAH gibi solunum yolu rahatsızlıklarında sıklıkla tercih edilir.
- Alerjisi olan, dermatolojik sorunu olan kişilerde de bu yöntem güvenle kullanılabilmektedir.
Ozon Rektal Uygulama:
Bu uygulamada ozon rektal/ makattan direkt barsaklara verilir. Etkisi sistemik yani geneldir. Genellikle major uygulamanın mümkün olmadığı durumşarda tercih edilmektedir.
Ozon Torbalama:
Bu uygulama özellikle yara tedavilerinde hatta şeker hastalarında ayaklarda gözlenen iyileşmeyen yaraların tedavisinde sıklıkla tercih edilmektedir.
Ozon torbalama enfeksiyon odaklarını ortadan kaldırmaktadır. Ozon yaranın, hasarlı dokunun iyileşmesini hızlandırmaktadır.
Ozon Terapi Kaç Seans Uygulanmalıdır?
Ozonterapide seans sayısı ve süresi her hastanın ihtiyacına ve hastalığa göre değişiklik gösterir.
Ama genellikle 10 seans ozonterapi önerilir. İlk 3 hafta; haftada 2 defa sonrasında ise haftada 1 seans düzenlenir.
1 Seans yaklaşık 30-45 dk sürmektedir
2020 Yılında Corona Pandemisi Sürecinde Ozon Terapinin Yeri
Tüm dünya 2020 başından beri, bizse ülkemizde Mart ayından beri corona virus ile mücadele etmekteyiz. Aşı uygulamaları devam ederken hastalığın tedavisi, semptomlarının hafifletilmesi ile ilgili de pek çok araştırma ve çalışma yapılmakta.
Tüm bu çalışmaların içinde ozonterapi ve IV terapiler göze çarpmakta.
Covid -19 için ilk ve en önemli koruma “hastalığa yakalanmama”. Bunun için de aşı ve fiziksel bariyer önlemleri (maske mesafe hijyen) aksatmadan uygulanmalıdır. Ayrıca bağışıklık sistemimizi güçlendirmek, genel sağlığımızı korumak da oldukça mühim. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için ise vücudumuzdaki antioksidan rezervlerini yüksek tutmamız şart.
Şu da bir gerçek ki bazı durumlarda bağışıklık sorunu olmayan, herhangi kronik hastalığa sahip olan kişilerde de corona oldukça şiddetli seyredebilmekte hatta kötü sonuçlar doğurabilmekte. Elbette corona ile mücadeleyi insanoğlu kazanacak ancak şuan virüs ve hastalığın seyri ile ilgili hala tam olarak çözemediğimiz mekanizmalar mevcut. Peki ne yapmalıyız hiçbir şey yapmadan beklemeli miyiz? Elbette hayır! savunma için ne kadar kalkanımız varsa hepsini kuşanmalıyız.
Ozonterapi hem coronaya yakalanmadan kalkan olarak hem de hastalığa yakalanıldığında silah olarak kullanılmakta. Bununla ilgili pek çok çalışma yayımlandı bile. Zaman geçtikçe bu çalışmalar çok daha artacaktır ama şimdiye kadar yayınlarda;
- Ozonun covid 19 a karşı sitoprotektif ( yani hücre koruyucu) olduğu (Potential Cytoprotective Activity of Ozone Therapy in SARS-CoV-2/COVID-19. Martínez-Sánchez G, Schwartz A, Donna VD. Antioxidants (Basel). 2020 May 6;9(5):389.)
- Sistemik ozon tedavisi, enflamasyonu kontrol etmede, bağışıklığı uyarmada, antiviral aktivite olarak, akut koroner sendromlar ve iskemi reperfüzyon hasarından koruma sağlamada yararlı görünmektedir. Bu nedenle COVID-19 pozitif hastalarda antivirallerle kombinasyon halinde sistemik ozon tedavisi, yardımcı ve sinerjik olabilir. Virus Res 2020 Oct 25;291:198207. Ozone therapy in COVID-19: A narrative review
- Ozon tedavisinin covid pozitif 2 kişide klinik durumun iyileşmesini ve göğüs BT görüntülerinde iyileşmeyi destekleyebileceğini, viral bulaşma süresini ve hastanede kalış süresini kısaltabileceğini gösterdi. (J Med Virol. 2020 May 21;10.1002/jmv.26040. A preliminary evaluation on the efficacy of ozone therapy in the treatment of COVID-19 Zhishui Zheng 1, Minglin Dong 1, Ke Hu 1)
- Tıbbi ozon, akciğer iltihabını azaltmaya, viral büyümeyi yavaşlatmaya, akciğer dolaşımını ve oksijenasyonu düzenlemeye ve mikrovasküler trombozu önlemeye yardımcı olabilir. Ozon terapisi, bir terapinin sentezini veya aşının geliştirilmesini beklerken uygulanabilir, uygun maliyetli ve uygulaması kolay bir yardımcı tedavi olarak kabul edilebilir. (Review Med Gas Res. Jul-Sep 2020;10(3):134-138. doi: 10.4103/2045-9912.289462.Rationale for ozone-therapy as an adjuvant therapy in COVID-19: a narrative reviewGiovanni Tommaso Ranaldi 1, Emanuele Rocco Villani 2, Laura Franza)
Ozon Terapinin Yan Etkileri Var Mıdır?
Ozon terapi oldukça güvenli bir uygulamadır. Ancak doğru kişiler tarafından ve doğru uygulama yapılırsa.
Uygulama sırasında yapılan hatalar, doğru hasta-doğru tedavi eşleşmesinin olmaması istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
- Ozon terapi uygulamasında Avrupa Ozon Birliği tarafından belirlenen kuralların izlenmesi
- Her hastaya en doğru dozun belirlenmesi
- Ozon terapi sırasında kullanılan tıbbi malzemenin güvenirliği ve doğru olması (ozona dayanıklı şişeler kullanılmalı asla kan torbası kullanılmamalı, bakteri filtresi mutlaka olmalı, kullanılan medikal malzemelerin ozona dayanıklı olması gerekir aksi taktirde testosteron dengesi ile ilgili ciddi sorunlara neden olabilir) olmazsa olmazdır
- Kan yerine serumun ozonlanarak verilmesi sakıncalıdır
Ozonterapi uygulaması yapabilmek için sadece hekim olmak yeterli değildir, hekimin ozon terapi uygulama sertifikasının olması şarttır.
Kimler Ozon Terapi Yaptırabilir?
Hiçbir yan etkisi olmayan ozon tedavisi herkese uygulanabilir.
Tedavinin yan etkisi olmadığı gibi, ilaç etkileşimi de bulunmamaktadır.
Bu nedenle insan sağlığını koruma ve hastalıklarla mücadelede ozon terapinin yeri büyüktür.
Ozon terapi uygulamasının önerilmediği ya da öncesinde laboratuar tetkiklerinin dikkatle değerlendirilmesi gereken durumlar ise şöyledir:
- İleri derecede anemi
- Hemofili
- Hipertiroidi
- Kronik pankreatitler,
- Yeni geçirilmiş kalp enfarktüsü ve kanamanın aktif olarak devam ettiği hastalıklar
Saç Kıran ve Ozon Terapi
Saç kıran tıbbi adı ile Alopesi Araeta nedeni henüz bilinmeyen, otoimmün kabul edilen bir rahatsızlıktır.
Genetik yatkınlığı bulunmaktadır. Yani ailenizde saç kırandan müzdarip bireylerin olması bu hastalığa yatkın olma olasılığınızı arttırır.
Saç kıran büyüme fazındaki saç ve diğer vücut kıllarını etkileyebilen bir hastalıktır.
Onaylanmış kesin bir tedavisi yoktur. Ancak topikal kortikosteroidler, ozon tedavisi ve mezoterapi kullanılabilmektedir.
Kadın erkek her iki cinsiyette de gözlenir . Ancak erkeklerde daha sık rastlanır. Saçkıran ağırlıklı olarak gençlerde ortaya çıkar. Hastalıktan etkilenen her 100 kişiden 70 ila 80’i 40 yaşın altındadır.
Etkilenen bölgedeki cilt sağlıklıdır ve ciltte iltihabi durum söz konusu değildir. Saçkıranda klinik değişkendir ve kişiden kişiye farklılık gösterir.
Maalesef saç kıranın gidişatı öngörülemez ve bazen kronikleşebilir. Yani tekarar tekrar aynı durum yaşanabilir.
Saç kıran ile birlikte saç dökülmesi sorunu yaşayan kişilerde tedavinin oldukça zorlayıcı olduğu kaçınılmaz bir gerçek.
Ancak ozonterapinin major ve minor olarak uygulanması ile saç kıran tedavisinde olumlu sonuçlar gözlenebilmektedir.