IV Terapiler
IV/Damar Yolu ile Yüksek Doz Çinko Uygulaması:
Çinko vücudumuza pek çok yarar sağlayan önemli bir mineraldir. Sağlıklı bağışıklık için gerekli olan eser elementler arasında yer alır. Vücudu oksidatif strese (= vücutta toksinlerin/ serbest radikallerin miktarının antioksidanlardan fazla olması durumu) karşı korur.
Çinko koku, tat, işitme, görme duyularımızın sağlıklı olması için gereklidir. Çinko vücut yaşlanması ile de direkt etkilidir.
Çinko:
- Organ ve dokuların sağlıklı olarak işlevlerini sürdürmesini sağlar.
- Yeni hücre yapımını uyarır
- Yaşlanma karşıtı etkileri bulunur
- Bağışıklık sisteminde oldukça önemli rolü vardır. Yeterli çinko olmadan bağışıklık sistemi düzgün çalışmaz
- Grip ve soğuk algınlığına karşı çok etkilidir, farklı bakteri ve virüslerden gelebilecek zararları azaltır.
- Cilt sağlığı için gereklidir
- Vücuttaki toksinleri etkisiz hale getirir ve ağır metalleri uzaklaştırır
Çinko ağızdan alınabildiği gibi; sindirim sistemindeki olası yan etkileri gözlenmeksizin IV / Damar yolu ile de uygulanabilmektedir. Yukarıda sayılan olumlu etkileri nedeni ile çinko IV terapilerde sıklıkla tercih edilmektedir.
IV / Damar Yolu ile Alfa Lipoik Asit Uygulaması
Alfa LipoikAsit vücudumuzda doğal olarak üretilen etki antioksidanlar arasındadır. Tekrar hatırlatalım; antioksidanlar vücudumuzu hasta eden, yaşlanmayı hızlandıran, sağlığı bozan serbest radikallerin/toksinlerin vücuttan uzaklaştırmasını sağlayan maddelere denir. Sağlıklı olabilmek için vücuttaki antioksidan miktarı serbest radikal miktarından çok daha fazla olmalıdır.
Vücudumuzda pek çok antioksidan bulunur. Alfa lipoik asidin en önemli özelliklerinden biri hem yağda hem de suda çözünebilmesidir. Şöyle açıklayalım en çok kullanılan ve etkili antioksidan olan C vitamini suda çözünür, A vitamini ise yağda çözünen antioksidandır. Alfa lipoik asit hem yağda hem suda çözünür, bu da daha fazla serbest radikal türüne karşı etkili olmasını sağlar.
Alfa Lipoik Asit hayvansal ve bitkisel gıdalardan da temin edilebilmektedir. Ancak günümüzde maalesef besinlerin içerikleri hızlı üretim nedeniyle pek yeterli olmayabilmektedir. Bu da takviyelere olan ihtiyacı arttırmaktadır.
Alfa lipoik asit;
- Güçlü antioksidandır
- Karaciğeri etkileyen toksik maddeleri vücuttan uzaklaştırır
- Diyabetten korunmada, glukoz kontrolünde ve nöropati gibi kronik hiperglisemiye bağlı komplikasyonlardan korunmada etkilidir
- Yüksek anti aging/ yaşlanma karşıtı etkisi vardır
- Serbest radikallerden etkisiz hale gelen antioksidanların yeniden üretilmesini destekler;
- Direkt olarak C vitamininin, indirekt olarak E vitamininin yeniden oluşumunu sağlar
- Araştırmacılar, alfa lipoik asitin hücreler arası glutatyon ve koenzim Q-10 seviyelerini arttırdığını da bulmuşlardır.
- Beyin hücrelerinin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur.
- İnme geçiren hastalarda beyin hücrelerinin yenilenmesine yardım eder
- Damar tıkanıklığını engelleyerek, damar sisteminin genç kalmasını sağlar
- Alfa lipoik asitin arsenik zehirlenmelerinde kullanılabileceği hayvan çalışmaları ile gösterilmiştir.
- Kadminyum civa gibi ağır metallerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar
- Katarakt, Glokom gibi göz hastalıklarının tedavisinde etkilidir
- Radyasyon yaralanmalarından korunmayı sağlar
- Santral sinir sistemini oksidatif hasardan korumak suretiyle çeşitli nörolojik bozukluklardan korur
- HIV tedavisinde yardımcı olarak uygulanabilmektedir
IV/Damar Yolu ile Selenyum Uygulaması
Selenyum, vücut için çok değerli olmasına rağmen halk arasında popülaritesini yeni yeni kazanmaya başlamış bir mineraldir.
Selenyum toprakta bulunan bir eser elementtir. Topraktan besinlere ve az miktarda suya geçer. Ancak besinlerle almaya çalıştığımız her vitamin mineral gibi yeterli kadar alabildiğimiz şüphelidir. Bu nedenle selenyum oral kullanımın yanı sıra IV terapiler arasında da yerini almıştır.
Her yaş grubundan kişide selenyum eksikliğine sıklıkla rastlanmaktadır. Selenyum eksikliğinde tahmin ettiğiniz gibi öncelikle bağışıklık sistemi tehlikeye girer. Selenyum, hücrelerinizin ve DNA’larınızın koruyucusu görevindedir.
Selenyumun başka hangi işlevleri var özetlemek gerekirse;
- Selenyum antioksidan etkiye sahiptir, toksin ve serbest radikalleri vücuttan uzaklaştırır. Bu nedenle her antioksidan gibi genel vücut sağlığı ile yakından ilgilidir
- Bağışıklık sistemini destekler
- Yapılan çalışmalar; diyabet hastalarında selenyum eksikliği görülme olasılığının normal popülasyona göre daha yüksek olduğunu göstermiştir. Diyabet, insülin direnci ve metabolik sendrom gibi hastalıkların ne kadar yaygın olduğu düşünülürse selenyum eksikliğinin de ne denli çok gözlendiği hakkında fikir yürütülebilir.
- Selenyumun tiroid sentezinde önemli yeri vardır
- Yapılan bazı çalışmalar yeterli selenyum alımının tiroid hastalıkları ve kanser gelişme riskini azalttığını ortaya koymuştur
- Sağlıklı cilt tırnak ve saçlar için oldukça etkilidir
- Kas iskelet sistemi ve eklemlerin düzgün çalışmasına destek sağlar
- “Glutatyon peroksidaz” enziminin çalışması selenyuma bağlıdır. Selenyum eksikliğine bağlı olarak glutatyon peroksidaz enziminin görevini yeterince yapamaması durumunda, artan oksidatif stres DNA üzerinde bozucu etkiye yol açabilmektedir
- Selenyumun; kan dolaşımını düzenlemede ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltmadaki etkinliğinden bahsedilmektedir
- Astım belirtilerini hafifletmektedir
- Fertiliteyi (doğurganlığı) olumlu yönde etkilemektedir